Edirne'yle çevresi, Doksanüç
Harbi'nden sonra, otuz yılından fazla bir süreyi barış ve sükûn içinde
geçirmiştir. Fakat I. Balkan Savaş' ında, işgale uğramış ve özellikle
Bulgarlar' ın zulmünden dolayı büyük bir felâket yaşamıştır. Ekim
1912'den itibaren saldırıya geçen Balkan Devletlerinin kuvvetlerine
karşı Şükrü Paşa insanüstü bir mücadele göstererek şehri savunmuştur.
Altı aylık bir direnişten sonra açlık ve cephanesizlikten şehir teslim
olmak mecburiyetinde kalmıştır. Edirne, II. Balkan Savaşı sırasında, 22
Temmuz 1913 tarihinde kurtarılmıştır. Osmanlı Devleti'nin, Balkan
devletleri ile imzaladığı antlaşmalar ve bunların kendi arlarında
yaptıkları Bükreş Antlaşması ile fiilî durum hukukî hâle getirilmiştir.
I. Dünya Savaşı'ndan sonra da Edirne
ve Doğu Trakya üzerindeki Yunan emelleri devam etmiştir. Millî Mücadele
yıllarında Edirne, İstanbul'a ulaşmak isteyen Yunanlılar' ın ilk
hedefleri arasında yer almıştır. Ülkenin her yerinde olduğu gibi burada
da işgal ve tehditlere karşı teşkilâtlanmalar başlamış ve buna bağlı
olarak "Trakya Paşaeli Cemiyeti" kurulmuştur. Haziran 1920'de toplu
olarak Trakya saldırılarına başlayan ve 15 Temmuz 1920'de Meriç
üzerinden Edirne'ye yürüyen Yunan kuvvetlerine karşı Türkler, çetin bir
mücadele vererek başarı sağlamışlardır. Fakat Çanakkale Boğazı'ndan
geçerek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder